4 Ocak 2010 Pazartesi

Dünyanın bütün dillerinde sustum


Dünyanın bütün dillerinde sustum
Sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen
Ve anlatmadıklarım neleri söylüyor
Boğazımı yırtarcasına ...susuyorum
Ya verilmekten yıpranan cevaplardayım
Ya sorulmamaktan solan sorularda
Sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam
Ben ıslanmasını bilmeyen ahmak

Pimi çekilmiş coğrafyalarda
Zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydım
Uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde
Kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen
Kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdım
Kendine kaçak yolcular bindiren
Her yolcu da kendini ihbar eden

Kalbime girmek tehlikeli ve yasaktırlarla
Yaşamamaya kalkışıyorsun hayata
Ve ben senden yırtılma bir yelkenle
Aynı yöne gittikçe aynı yere geldim
Sonumu baştan yazdım
İçimde hala bana ilk aldığın acım
Gece sabahı da siyah kusuyor üstüme
Aklıma yaprakların dökülüyor
Bugün aklımda sen vardın
Aklımı karıştırmadım
Artık biliyorum
Aşk bir intihar saldırısıdır yalnızca iki kişinin öldüğü
Aşka nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi
Hala gözlerinde kalp kapaklarım

Seni almadan içimden nasıl giderim
Ve sen kaç kez bu hırsla sevildin
Koca koca kışları
Kısa kısa şubatları biriktirdin
Susku sınanmamış bir ustura gibidir
Susardın
İç denizine sığınmış gemileri yakan bir limandın
Bak şimdi gönülsüz gittiler senden
Gönlünü çaldıkların

Yazmadıklarından korkarsın en çok yaşadığın hiçbir şey de
Ve adın gibi bilirsin
Aramayı unutan bulmayı öğrenemez
Bugünler dünlerinden utanıyorsa
Hiç yarın olamayacaklar
Şimdi ne bugünsün ne de yarın
Olsa olsa sadece bir yarım
Ya da eksilen yanım
An kaybından ölen zaman
Senden daha katilini bulamadı kendine
Gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan
Gelmedin yine kendimsiz kaldım ardından
Dünyanın bütün dillerinde sustum ve bir şair bıraktım geride
Ekmeğini aşktan çıkaran
Sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen Ve anlatmadıklarım neleri söylüyor Boğazımı yırtarcasına susuyorum Ya verilmekten yıpranan cevaplardayım Ya sorulmamaktan solan sorularda Sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam Ben ıslanmasını bilmeyen ahmak Pi...mi çekilmiş coğrafyalarda Zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydım Uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde Kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen Kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdım Kendine kaçak yolcular bindiren Her yolcu da kendini ihbar eden Kalbime girmek tehlikeli ve yasaktırlarla Yaşamamaya kalkışıyorsun hayata Ve ben senden yırtılma bir yelkenle Aynı yöne gittikçe aynı yere geldim Sonumu baştan yazdım İçimde hala bana ilk aldığın acım Gece sabahı da siyah kusuyor üstüme Aklıma yaprakların dökülüyor Bugün aklımda sen vardın Aklımı karıştırmadım Artık biliyorum Aşk bir intihar saldırısıdır yalnızca iki kişinin öldüğü Aşka nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi Hala gözlerinde kalp kapaklarım Seni almadan içimden nasıl giderim Ve sen kaç kez bu hırsla sevildin Koca koca kışları Kısa kısa şubatları biriktirdin Susku sınanmamış bir ustura gibidir Susardın İç denizine sığınmış gemileri yakan bir limandın Bak şimdi gönülsüz gittiler senden Gönlünü çaldıkların Yazmadıklarından korkarsın en çok yaşadığın hiçbir şey de Ve adın gibi bilirsin Aramayı unutan bulmayı öğrenemez Bugünler dünlerinden utanıyorsa Hiç yarın olamayacaklar Şimdi ne bugünsün ne de yarın Olsa olsa sadece bir yarım Ya da eksilen yanım An kaybından ölen zaman Senden daha katilini bulamadı kendine Gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan Gelmedin yine kendimsiz kaldım ardından Dünyanın bütün dillerinde sustum ve bir şair bıraktım geride Ekmeğini aşktan çıkaran................alıntı

BİR TEK SENİ UNUTAMAM..



Bir başıma bu kentin sokaklarında yürüyorum. Üşüyorum. Ne kadar uzaksan bana o kadar soğuyor hava. Sen yoksa, sıcaklık hep mevsim normallerinin altında. Bu yüzden meteoroloji raporları umurumda bile değil. Kar mı yağıyor yoksa yağmur mu bana ne? Ben senin hasretinle sırılsıklamım zaten,daha ne kadar ıslanabilirim ki?


Bu...rada mısın değil misin belli değil. Bazen gidişlerin kahramanı oluyorsun, bazen sonsuz kalışların. Doyumsuz gecelerdesin kimi zaman, bazen de yalnız karanlıklardasın. Bitmek bilmez bir şarkısın ama ben mi notaları yanlış basıyorum da sen bu şarkıyı söyleyemiyorsun? Neden susuyorsun?


Aşkın sessizliği ne kadar korkunç olur bilir misin? Bir tek kelimeye hasret geçen gecelerin hesabını soracağın kimse de yoktur üstelik. Kendi kendiyle konuşana deli derler ya, beni çoktan akıl hastanesine kapatmaları gerekirdi. Hem de iflah olmaz hastalar bölümüne…


Yokluğuna alışmaktan korkuyorum,ne kadar kötü… Yokluğunu yürüyorum sokaklarda. Yokluğunu içiyorum kadeh kadeh. Hiç gelmeme ihtimalin bir idam mahkumuna dönüştürüyor beni. Hiçbir şey yapmadan beklerler ya hücrelerinde, ölümün soğuk nefesini hissederek… Anlamlı olan bir şey yoktur onlar için.Belki de bir an önce ölmektir akıllarından geçen ,bu bekleme işkencesi bitsin diye…Bu yokluk hissi öldürecek beni…

Gelebilme ihtimalinse yüreğimdeki kuşları havalandırıyor,kanat seslerini duy. Gelmek iste bana. Bir görsem yüzünü,ah bir dokunsam sana…


Göreceksin,sevdanın çiçek çiçek açtığını umudun bir yangın gibi alev alev ikimizi birden sardığını. Anladım ki mümkün değil seni sensiz yaşamak. Ben o gönlü genişlerden değilim. Madem içimdesin, yüreğimde taşıyorum seni,o zaman yanımda da olmalısın. Sensiz yaşanmayacak bu aşk ötesi yok..


Şimdi yalnız geceleri seviyorum. Seni yıldızlarda buluyorum. Daha bir dayanılır oluyor sensizlik sancısı. Mümkünü yok çıkmayacaksın aklımdan, bu yüzden gece, el ayak çekilmişken, hiçbir ses yokken sen ve gece.. Zaman geçer,her şey unutulur, bir örtüyle kaplanır acılar ama… BİR TEK SENİ UNUTAMAM..
MEHMET COŞKUNDENİZ

2 Ocak 2010 Cumartesi

W.SHAKESPEARE

İnsanların çoğu kaybetmekten korktugu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, genç...liğinin kiymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.

Hiç sevdin mi senin olmayan birini?





Sen hiç duydun mu baska bir yüregi kendi gögsünde atar gibi…
Üzüldün mü, yanaklarindan süzüldü mü hiç bir baskasinin gözyaslari…
Yabanci hıçkırıklar gelip düğümlendi mi göğsünde…
Düşündün mü geceleri…
senin olmayan rüyalar gördün mü…
senin olmayan birini sevdin mi?
Gökyüzüne baktin mi, yıldızlar düştü mü güneş doğdu mu
her gecenin sonunda?
Uyandın mi başka birinin sabahına?
Hiç sevdin mi sen,
Duydun mu baska bir yüreği kendi göğsünde atar gibi…
Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz
senin dudaklarındaymışcasına yakın…
Sıcak…
Hiç sevdin mi senin olmayan birini?
Senin olmayan bir şehirde,
bir gecede, bir bedende yaşadın mı hiç?
Sen hiç gerçekten sevdin mi senin olmayan birini? ? ? alıntı*